VMDK, VHDX ve VDI gibi sanal disk görüntü dosyaları, sanallaştırma ortamlarında yaygın olarak kullanılır ve veri kaybı durumunda kurtarılması zor olabilir. Donanım arızası, yazılım hataları veya kötü amaçlı yazılım saldırıları gibi nedenlerden kaynaklanan veri kaybında, sorunun kökenini belirlemek ve doğru kurtarma yöntemlerini kullanmak önemlidir. Sanal disklerin düzenli yedeklenmesi, veri kaybını önlemekte hayati öneme sahiptir. DrDisk Lab, sanal disk dosyalarından veri kurtarma konusunda uzman bir ekibe sahip olup, sanallaştırma ortamınıza özel çözümler sunar.
VMDK, VHDX ve VDI gibi sanal disk görüntü dosyaları, sanal makine verilerini depolamak için sanallaştırma ortamlarında yaygın olarak kullanılır. Bu dosyalar, elektrik kesintileri, donanım arızaları, yazılım hataları, insan hatası veya kötü amaçlı yazılım saldırıları gibi çeşitli nedenlerle bozulabilir veya kaybolabilir. Bu sanal disk görüntü dosyalarından veri kurtarmak zorlu bir görev olabilir, ancak doğru yaklaşımla mümkündür.
Sanal disk görüntü dosyalarından veri kurtarma söz konusu olduğunda, öncelikle veri kaybının nedenini belirlemek önemlidir. Bu bilgiler, veri kurtarma için en iyi eylem yolunun belirlenmesine yardımcı olacaktır. Örneğin, veri kaybı bir yazılım hatasından kaynaklanıyorsa, çözüm bir yazılım yaması veya güncellemesi uygulamak olabilirken, veri kaybı bir donanım arızasından kaynaklanıyorsa, çözüm arızalı donanımı değiştirmek olabilir.
Neden belirlendikten sonra, sanallaştırma ortamını ve sanal disk dosyası formatını iyi anlamak da önemlidir. Bu bilgi, veri kurtarma için kullanılacak uygun araç ve teknikleri belirlemede kritik öneme sahiptir. Örneğin, VMware, Hyper-V ve Virtualbox gibi farklı sanallaştırma ortamlarının veri kurtarma için farklı yöntemleri vardır ve belirli yöntemi anlamak çok önemlidir. Ayrıca, VMDK, VHDX ve VDI gibi farklı sanal disk dosyası biçimleri, veri kurtarma sürecini etkileyecek farklı yapılara ve dosya sistemlerine sahiptir.
Veri kaybı yaşamadan önce iyi bir yedekleme stratejisine sahip olmak da önemlidir. Sanal disk dosyalarının düzenli olarak yedeklenmesi, veri kaybı durumunda bir cankurtaran olabilir. Bu yedeklemeler, verileri önceki bir duruma geri yüklemek için kullanılabilir, böylece veri kurtarma ihtiyacını tamamen ortadan kaldırır.
Son olarak, sanallaştırma ve veri kurtarma alanında uzmanlarla çalışmanız her zaman önerilir. DrDisk Lab, sanal disk kurtarma teknikleri konusunda bilgili ve kuruluşunuzun özel ihtiyaçlarını karşılamak için özelleştirilmiş çözümler sağlayabilen uzmanlardan oluşan bir ekibe sahiptir. Veri kaybının temel nedenini belirleyecek deneyim ve bilgiye sahiptirler ve verileri kurtarmak için uygun araç ve teknikleri kullanır.
Veri kaybı, bireyler ve kuruluşlar için ciddi bir sorun haline gelmiştir. Verilerin güvenliğinin sağlanması, modern dünyada en öncelikli konulardan biridir. Bu makalede, veri kurtarma hizmetlerinin neden bu kadar önemli olduğunu, veri kaybı risklerini, profesyonel ekipmanın avantajlarını ve zaman ile maliyet tasarruflarını ele alacağız. Teknoloji meraklılarına yönelik bu içerik, veri yönetimi ve kurtarma süreçlerinin karmaşıklığını anlamalarına yardımcı olacaktır.
Veri kaybı, birçok farklı nedenden kaynaklanabilir. Fiziksel hasar, yazılım hataları, kötü amaçlı yazılımlar veya insan hatası gibi faktörler, verilerin kaybolmasına yol açan en yaygın nedenlerdir. Örneğin, bir sabit disk arızası veya doğal afetler, kritik verilerin kaybolmasına neden olabilir. Bunun yanı sıra, güncellemeler sırasında oluşan yazılım hataları da veri kaybına yol açabilir.
Bunların dışında, veri kaybının önlenemeyen nedenleri arasında donanım arızaları ve sistem çöküşleri de bulunmaktadır. Birçok kullanıcı, bu tür durumlarla başa çıkmak için yeterli bilgiye sahip olmadığı için sonuçları ağır olabiliyor. Dolayısıyla, veri kaybı risklerini anlamak ve buna göre önlemler almak son derece önemlidir.
Veri kaybının sonuçları, kaybolan verilerin türüne ve önemine bağlı olarak büyük değişiklikler gösterebilir. Bireysel kullanıcılar için bu, kaybolan fotoğraflar veya belgeler anlamına gelebilirken, bir işletme için müşteri verilerinin kaybı, itibar kaybına neden olabilir. İşletmeler, kaybolan verilerin geri kazanılamaması durumunda ciddi maddi kayıplara uğrayabilir.
Ayrıca, veri kaybı, işletmelerin yasal yükümlülüklerini yerine getirmelerini de zorlaştırabilir. Örneğin, finansal verilerin kaybı, yasal yaptırımlara ve cezalara yol açabilir. Bu nedenle, veri kaybının sonuçlarını öngörmek ve bunları minimize etmek, hem bireyler hem de işletmeler için kritik öneme sahiptir.
Veri kaybını önlemek için alınabilecek birçok tedbir bulunmaktadır. İlk olarak, düzenli yedekleme işlemleri gerçekleştirmek, veri kaybına karşı en etkili yöntemlerden biridir. Verilerin farklı fiziksel veya bulut tabanlı ortamlarda yedeklenmesi, kaybolma riski minimize eder. Ayrıca, güvenlik yazılımları kullanmak, kötü amaçlı yazılımlara karşı koruma sağlar.
Son olarak, kullanıcıların veri güvenliği konusunda eğitilmesi, insan hatalarını azaltmak için önemlidir. Eğitim programları, kullanıcıların veri güvenliği farkındalığını artırarak, veri kaybı risklerini önemli ölçüde azaltabilir.
Veri kurtarma hizmetleri, gelişmiş araçlar ve teknolojiler kullanarak veri kaybına karşı etkili çözümler sunar. Bu profesyonel hizmetler, veri kaybı durumlarını hızlı bir şekilde değerlendirebilir ve en uygun kurtarma yöntemlerini belirleyebilir. Örneğin, özel yazılımlar ve donanımlar ile fiziksel hasar gören verilerin bile kurtarılması mümkün olmaktadır.
Bunların yanı sıra, profesyonel ekipmanlar, veri kurtarma işlemlerinin başarısını artırır. Standart kullanıcıların erişemeyeceği yüksek teknoloji ürünü cihazlar, veri kurtarma işlemlerinin etkinliğini önemli ölçüde yükseltmektedir. Bu nedenle, profesyonel hizmet almak, birçok durumda en iyi çözüm olarak öne çıkmaktadır.
Veri kurtarma uzmanları, çeşitli veri kaybı senaryolarında deneyim kazanmış kişilerdir. Bu uzmanlar, farklı türdeki veri kaybı durumlarına göre kişiselleştirilmiş çözümler sunabilirler. Uzmanlık, verilerin nasıl kurtarılacağına dair derin bir anlayış sağlar. Bu da kurtarma sürecinin daha verimli ve etkili olmasına yardımcı olur.
Uzmanların deneyimleri, veri kurtarma sürecinin hızını ve başarısını artırır. Kısa süre içinde uygun yöntemleri belirleme kabiliyetleri, zamandan tasarruf sağlar. Ayrıca, deneyimli profesyoneller, kullanıcıların veri kaybı durumuyla nasıl başa çıkmaları gerektiği konusunda rehberlik de yapabilirler.
Profesyonel veri kurtarma hizmetleri, yüksek başarı oranlarına sahiptir. Bu oran, kullanılan teknoloji ve uzmanlıkla doğrudan ilişkilidir. Birçok kullanıcı, kendi başına veri kurtarmaya çalıştığında, verilerin daha da zarar görmesi riski ile karşı karşıya kalır. Ancak, profesyonel hizmetler bu riski minimize ederek, verilerin geri kazanılma ihtimalini artırır.
Ayrıca, güvenilir hizmet sağlayıcıları, veri güvenliği ve gizliliği konularında da taahhütlerde bulunurlar. Kullanıcıların verilerinin zarar görmeden kurtarılması, bu tür hizmetlerin en büyük avantajlarından biridir. Bu nedenle, veri kurtarma işlemlerinde profesyonel hizmet almak önemlidir.
Bir veri kaybı durumunda, zaman kaybı genellikle büyük maddi kayıplara yol açar. Profesyonel veri kurtarma hizmetleri, hızlı çözümler üreterek bu kayıpları minimuma indirmeyi hedefler. Uzman ekipler, sorunun kaynağını hızlı bir şekilde tespit eder ve gerekli adımları atar. Bu da kullanıcıların daha kısa sürede verilerine erişmelerine yardımcı olur.
Ayrıca, profesyonel ekipmanın kullanılması, verilerin daha az zaman kaybıyla kurtarılmasını sağlar. Kullanıcılar, kendi başlarına denediklerinde daha fazla zaman harcayarak sonuç alamama durumuyla karşılaşabilirler. Dolayısıyla, profesyonel hizmetler, hızlı ve etkili sonuçlar sunarak zaman tasarrufu sağlar.
Veri kurtarma maliyetleri, birçok kullanıcıyı endişelendiren bir konudur. Ancak, profesyonel hizmetlerin sağladığı avantajlar, uzun vadede maliyet tasarrufu sağlayabilir. Kaybolan verilerin geri kazanılması, işletmelerin iş süreçlerini devam ettirebilmesi açısından kritik öneme sahiptir. Bu da, veri kurtarma maliyetlerinin bir yatırım olarak değerlendirilmesine neden olur.
Uzun vadede, veri kaybını önleme ve kurtarma süreçlerinin etkin yönetimi, işletmelerin daha az maliyetle çalışmasına yardımcı olur. Örneğin, yedekleme ve güvenlik hizmetleri alanında yapılan yatırımlar, olası kayıpları önleyerek, gelecekte daha büyük maliyetlerin ortaya çıkmasını engelleyebilir.
Veri kaybı durumları, işletmelerin iş sürekliliğini tehdit edebilir. Profesyonel veri kurtarma hizmetleri, kayıpların hızla telafi edilmesine olanak tanır. Kullanıcılar, verilerine kısa sürede geri dönebildiklerinde, iş süreçleri kesintiye uğramaz ve verimliliklerini sürdürebilirler. Bu da, rekabet avantajı sağlamaktadır.
İş sürekliliği, yalnızca maliyetlerle değil, aynı zamanda müşteri memnuniyeti ile de ilişkilidir. Verilerin hızlı bir şekilde kurtarılması, müşteri hizmetlerinin kesintiye uğramamasını sağlar. Bu da, müşteri sadakatini artırır ve işletmenin itibarını korur.
Veri kurtarma hizmetleri, günümüz teknolojik dünyasında vazgeçilmez bir öneme sahiptir. Veri kaybı riskleri, çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir ve sonuçları ağır olabilir. Bu nedenle, profesyonel hizmetlerin sunduğu avantajlar, zaman ve maliyet tasarrufları açısından değerlidir. Uzman ekiplerle çalışmak, veri kaybı durumlarında en etkili çözüm olarak öne çıkmaktadır.
Veri kurtarma süreci, kaybın sebebine ve verilerin büyüklüğüne göre değişiklik gösterebilir. Genellikle birkaç saatten birkaç güne kadar sürebilir.
Birçok profesyonel hizmet sağlayıcı, belirli bir başarı oranı sunar. Ancak, her durumda veri kurtarma garantisi verilmez.
Kendi başınıza denemek, verilerin daha fazla zarar görmesine yol açabilir. Profesyonel hizmet almak, daha güvenli bir seçenek olacaktır.
Maliyetler, veri kaybının türüne ve kurtarma ihtiyaçlarına göre değişir. Ancak genellikle, uzun vadeli tasarruflar sağlamaktadır.
Düzenli yedekleme yapmak, güvenlik yazılımları kullanmak ve kullanıcıları eğitimlerle bilinçlendirmek, veri kaybını önlemenin en etkili yollarıdır.
Veri kaybı, dijital dünyada karşılaşılabilecek en ciddi sorunlardan biridir. İşletmelerin ve bireylerin değerli bilgilerinin aniden kaybolması, çeşitli nedenlerle olabilir. Bu yazıda, veri kurtarma süreçlerine dair sıkça sorulan sorulara detaylı ve profesyonel yanıtlar sunarak, veri kurtarma hakkında geniş bir bilgi sunacağız.
Veri Kurtarma, çeşitli nedenlerle kaybolmuş, hasar görmüş veya erişilemez hale gelmiş verilerin özel teknikler, ekipmanlar ve yazılımlar kullanılarak geri kazanılması işlemidir. Veri kaybına yol açan yaygın nedenler arasında şunlar bulunur:
Veri kurtarma süreci, birçok farklı veri türünü kapsayabilir. Bazı örnekler:
Veri kurtarma işlemleri, çeşitli depolama cihazlarından yapılabilir. Bu cihazlar şunları içerir:
Veri kurtarma süreci genellikle aşağıdaki adımları içerir:
Veri kaybının neden önemli olduğunu anlamak için şu faktörlere bakabiliriz:
Veri kurtarma maliyeti, çeşitli faktörlere bağlı olarak değişir:
Veri kurtarma, birçok kişi için karmaşık ve gizemli bir süreçtir. Bu durum, çeşitli yanlış anlamalara ve yanlış bilgilere yol açmaktadır. Veri kurtarma hakkında sıkça yapılan hatalardan bazıları:
Veri kurtarma, uzmanlık ve yeterli teknik donanım gerektiren bir süreçtir. Yanlış bilgiler veya müdahaleler, verilerinizi kalıcı olarak kaybetmenize neden olur. Bu nedenle, veri kaybı durumunda bir an önce profesyonel destek almanız önemlidir.
DrDisk Lab olarak, size en iyi veri kurtarma hizmetini sunmak için buradayız. Uzman ekibimiz ve ileri teknolojilerimiz sayesinde, verilerinizi en kısa sürede ve en güvenli şekilde kurtarabiliriz.
Daha fazla bilgi için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Daha önce dünyada hiçbir Google Cloud müşterisinde yaşanmamış, “türünün tek örneği” olarak nitelendirilebilecek bir yanlış konfigürasyon nedeniyle, finansal hizmet sağlayıcısı UniSuper’a ait özel bulut hesabı silindi. Bu durum, bir hafta boyunca UniSuper fon üyelerinin yarım milyondan fazlasının emeklilik hesaplarına erişememesine yol açtı. Google ve UniSuper bu konuda açıklama yaptı.
Sistemin çevrimdışı kalmasının üzerinden bir haftadan fazla bir süre geçtikten sonra, UniSuper müşterileri için hizmetler restore edilmeye başlandı. Yatırım hesap bakiyeleri geçen haftanın rakamlarını yansıtacak ve UniSuper bunların mümkün olan en kısa sürede güncelleneceğini söyledi.
UniSuper CEO’su Peter Chun, fonun 620.000 üyesine, kesintilerin bir siber saldırının sonucu olmadığını ve kesinti nedeniyle herhangi bir kişisel verinin açığa çıkmadığını açıkladı. Chun, sorunun Google’ın bulut hizmeti olduğunu belirtti.
Chun ve Google Cloud’un global CEO’su Thomas Kurian ortak bir açıklamada bulundu, üyelerden kesintiler nedeniyle özür diledi ve bunun “aşırı derecede sinir bozucu ve hayal kırıklığı yaratan” bir durum olduğunu vurguladı.
Açıklamada, “Google Cloud CEO’su Thomas Kurian, kesintilerin, UniSuper’a ait Özel Bulut hizmetlerinin sağlanması sırasında kasıtlı olmayan yanlış bir konfigürasyonun, UniSuper’a ait Özel Bulut aboneliğinin silinmesine yol açtığı olağandışı olaylar dizisinden kaynaklandığını doğruladı” denildi.
“Bu, küresel çapta Google Cloud’un hiçbir müşterisinde daha önce yaşanmamış, izole bir olaydır. Bu olmamalıydı. Google Cloud, kesintiye neden olan olayları tespit etti ve bunun tekrar yaşanmamasını sağlamak için önlemler aldı.” ifadelerine yer verildi.
“UniSuper, kesintilere ve kayıplara karşı koruma olarak iki ayrı lokasyonda veri yedeklemesi yapmıştı. Ancak UniSuper’a ait Özel Bulut aboneliğinin silinmesi, her iki lokasyondaki verilerin de silinmesine neden oldu.
UniSuper, ek bir hizmet sağlayıcı ile yedek oluşturmuştu. Bu yedekler veri kaybını en aza indirdi ve UniSuper ile Google Cloud’un kurtarma işlemini önemli ölçüde hızlandırdı.”
“Yaklaşık 125 milyar dolarlık fonu yöneten UniSuper, tüm temel sistemlerin kapsamlı bir şekilde kurtarılmasını sağlamak için ekiplerimiz arasında inanılmaz bir odaklanma, çaba ve ortaklık gerektiren Özel Bulut örneğinin geri yüklenmesi süreciyle karşı karşıya kaldı.
UniSuper ve Google Cloud arasındaki özveri ve iş birliği, yüzlerce sanal makine, veritabanı ve uygulamayı içeren Özel Bulut ortamının kapsamlı bir şekilde kurtarılmasına olanak sağladı.”
“ Kurtarma Güncellemesi
Üyeler, hesaplarına giriş yapabilir, bakiyelerini görüntüleyebilir, yatırım değişiklikleri talep edebilir, yatırım performansını görüntüleyebilir, çekim talepleri ve daha fazlasını yapabilirler. Emeklilik hesaplayıcılarımızın işlevselliğini hala geri yüklüyoruz, ama bu da yakında geri dönecek.
Lütfen, son sistem kesintimiz nedeniyle henüz işlenmemiş olan işlemleri yansıtmamış olabilir. İşlemleri mümkün olan en kısa sürede işliyoruz ve gecikmeleri en aza indirmek için ek kaynaklar devreye alındı.
Tüm üyelere, özellikle de iletişim merkezimizdeki ekiplere destek sözleri paylaşanlara, kurtarma sürecinde gösterdiğiniz sabır ve anlayış için teşekkür etmek istiyorum.
Şimdi odaklanmamız gereken şey, talepleri işlemek ve mümkün olan en kısa sürede olağan işleyişe geri dönmektir. Bu aşamaya geçerken, üyeler web sitemizden daha fazla güncellemeye erişebilirler.
Sorunsuz İşleyişin Sağlanması
Üyelerimize güvenilir hizmetler sunma sorumluluğumuzu son derece ciddiye alıyoruz.
Üyelerin beklediği gibi istikrarlı, güvenli hizmetlerin sağlanması için kurtarma sürecinde sıkı testler yaptık.
Ekibim, gelecekteki kesinti riskini mümkün olduğunca azaltmak için olayı tam olarak gözden geçiriyor.
Bu olayı değerlendirecek ve üyelerin beklediği ve hak ettiği hizmetleri sunmak için en iyi konumda olacağımızdan emin olacağız.
Yardımcı Olmak İçin Buradayız
İletişim merkezimizdeki ekipler ve Avustralya genelindeki personelimiz yardımcı olmak için buradalar. Herhangi bir sorunuz, endişeniz varsa veya yardıma ihtiyacınız varsa, çekinmeden bize ulaşın.
Üyeler, yaptığımız her şeyin merkezinde yer almaktadır. Üyelerimize olağanüstü emeklilik sonuçları sağlamak için buradayız. Kırk yıldan fazla bir süredir düşük ücretler, güçlü uzun vadeli performans ve yüksek öğrenim ve araştırma sektörüne ve şimdi tüm Avustralyalılara derin bağlantıları olan bir fon olarak hizmet sunuyoruz.
UniSuper üyesi olduğunuz için teşekkür ederim.“
1- Yanlış Konfigürasyon Riskleri ve Önlenmesi:
2- Veri Yedekleme Stratejilerinin Önemi:
3- Kurtarma Planları ve Hazırlığı:
4- İletişim ve Şeffaflık:
5- İş Birliği ve Ortaklıklar:
6- Teknoloji ve Güvenlik Yatırımları:
7- Uzun Vadeli Stratejiler:
Bu olay, teknoloji ve finans dünyasında risk yönetiminin, veri yedekleme stratejilerinin, acil durum planlarının ve müşteri iletişiminin önemini bir kez daha ortaya koymuştur. Gelecekte benzer durumların yaşanmaması için şirketlerin bu dersleri dikkate alarak daha sağlam ve güvenilir sistemler geliştirmesi gerekmektedir.
Veri, günümüzün en değerli varlıklarından biri haline gelmiştir. Teknolojinin hızla gelişmesiyle birlikte, kişisel verilerin toplanması, işlenmesi ve kullanılması da giderek artmaktadır. Bu durum, veri etiği kavramını gündeme getirmektedir. Veri etiği, verilerin toplanması, saklanması, paylaşılması ve kullanılması süreçlerinde uyulması gereken ahlaki ilkeleri kapsamaktadır.
Veri etiği, bireylerin mahremiyetinin korunması, ayrımcılığın önlenmesi, şeffaflığın sağlanması ve hesap verebilirliğin tesis edilmesi gibi temel değerleri içermektedir. Özellikle kişisel verilerin kötüye kullanılması, bireylerin haklarına zarar verebileceği gibi, toplumsal güvenin zedelenmesine de yol açabilir. Bu nedenle, veri etiği ilkelerine uygun hareket etmek, hem bireysel hem de toplumsal fayda sağlamak açısından büyük önem taşımaktadır.
Veri etiği alanında kabul görmüş bazı temel ilkeler bulunmaktadır. Bunlar arasında, verilerin hukuka uygun ve adil bir şekilde toplanması, işlenmesi ve saklanması yer almaktadır. Ayrıca, verilerin doğru ve güncel olması, amaç dışı kullanılmaması ve yetkisiz kişilerle paylaşılmaması da önemli etik ilkeler arasındadır. Veri sahiplerinin verileri üzerindeki haklarının korunması ve onlara bilgi verilmesi de veri etiğinin temel taşlarındandır.
Veri etiği, sadece ahlaki bir mesele olmanın ötesinde, hukuki düzenlemelerle de desteklenmektedir. Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK), Türkiye’de kişisel verilerin işlenmesine ilişkin temel kuralları belirlemektedir. KVKK, veri sorumlularına veri işleme faaliyetlerinde veri etiği ilkelerine uyma yükümlülüğü getirmektedir. Ayrıca, Avrupa Birliği Genel Veri Koruma Tüzüğü (GDPR) gibi uluslararası düzenlemeler de veri etiği alanında önemli birer referans noktası oluşturmaktadır.
Veri etiği, sadece bireyleri değil, kurumları da yakından ilgilendirmektedir. Kurumlar, veri işleme faaliyetlerinde veri etiği ilkelerine uygun hareket etmekten sorumludur. Veri etiği konusunda duyarlı olan kurumlar, hem müşteri memnuniyetini artırmakta hem de itibarlarını güçlendirmektedir. Ayrıca, veri ihlalleri gibi olumsuz durumların önüne geçmek için veri etiği politikaları oluşturmak ve çalışanları bu konuda eğitmek de kurumsal sorumluluk kapsamında değerlendirilmelidir.
Veri etiği, hızla gelişen teknolojiyle birlikte sürekli olarak güncellenmesi gereken dinamik bir alandır. Yapay zeka, büyük veri, nesnelerin interneti gibi yeni teknolojilerin yaygınlaşması, veri etiği alanında yeni sorunları ve çözüm arayışlarını beraberinde getirmektedir. Gelecekte, veri etiği konusunda daha kapsamlı ve etkili düzenlemelerin yapılması, veri güvenliğinin sağlanması ve bireylerin haklarının korunması açısından büyük önem taşımaktadır.
PC-3000, Rusya merkezli ACE Laboratory tarafından geliştirilen bir üründür. ACE Laboratory, 1992 yılında kurulan bir şirkettir ve veri kurtarma endüstrisine odaklanmıştır. PC-3000, şirketin depolama cihazlarından veri kurtarma işlemlerini gerçekleştirmek üzere geliştirdiği önde gelen ürünlerden biridir. ACE Laboratory, dünya çapında veri kurtarma profesyonelleri ve şirketleri için çözümler sunarak endüstride önemli bir oyuncu haline gelmiştir.
Teknik analiz açısından, PC-3000’un performansı genellikle kullanılan depolama cihazı türüne ve hasar düzeyine bağlıdır. Veri kurtarma profesyonelleri, cihazın fiziksel veya mantıksal hasarını belirlemek için PC-3000’ü kullanarak detaylı analizler gerçekleştirebilirler. Özellikle hard disk sürücüleri, SSD’ler ve diğer depolama cihazlarından veri kurtarma süreçlerini yönetmek için yaygın olarak tercih edilen bir araçtır.
DrDisk Lab, ACE Lab tarafından geliştirilen yazılım ve donanımları kullanarak müşterilerine veri kurtarma hizmetleri sunan bir şirkettir. Öncelikle, ACE Laboratory ürünleri farklı depolama cihazları ve dosya sistemleri üzerinde geniş kapsamlı bir destek sunar, bu da DrDisk Lab’ın çeşitli veri kurtarma senaryolarına müdahale edebilmesine olanak tanımaktadır.
Ayrıca, ACE Laboratory’nin teknolojik gelişmelere hızlı bir şekilde adapte olma yeteneği, DrDisk Lab’ın müşterilerine en son depolama teknolojileriyle uyumlu hale getirilen güncel ürünleri kullanarak etkili hizmet sunabilmesini sağlar. ACE Lab, düzenli eğitim ve teknik destek sunarak kullanıcılarını sürekli olarak güncel tutar; bu da DrDisk Lab’ın personelinin veri kurtarma becerilerini artırmasına yardımcı olmaktadır.
ACE Lab ürünleri veri kurtarma endüstrisinde güvenilir olarak kabul edilir ve sektör lideridir. DrDisk Lab, bu güvenilir marka altında hizmet vererek müşterilerine güven verir. ACE Lab’ın PC-3000 ürünleri, endüstri standardı olarak kabul edilen güçlü araçlar arasında yer alır ve bu da DrDisk Lab’ın müşterilerine gelişmiş veri kurtarma yetenekleri sunabilme kabiliyetini artırır.
Manyetik bant depolama sistemleri, manyetik banttan veri okuyan ve manyetik banttan veri yazan bir aygıt olan bir bant sürücüsü kullanır. Manyetik bant sürücüsü, verileri depolamak amacıyla manyetik bant üzerindeki küçük bölgeleri manyetize eden okuma/yazma kafası kullanır. Bant, koruyucu bir kartuş içine alınmış makaraya sarılır. Kartuşlar daha sonra, birden fazla tape kartuşunu tutan ve gerektiğinde bunları otomatik olarak yükleyip çıkarabilen bir aygıt olan tape kitaplığında (Tape Library) saklanır.
Linear Tape-Open (LTO), Digital Audio Tape (DAT) ve Advanced Intelligent Tape (AIT) dahil olmak üzere farklı türde tape depolama çözümleri vardır. LTO, en yaygın kullanılan tape depolama biçimlerinden biridir. Yüksek kapasitesi ve yüksek veri aktarım hızları ile bilinir. DAT, ses ve video kaydı için popüler bir tape depolama biçimidir, AIT ise yüksek depolama yoğunluğu ve hızlı veri aktarım hızlarıyla bilinir.
Tape depolama sistemleri, yüksek güvenilirlikleri ve uzun ömürleri ile bilinir. Veriler fiziksel bir ortamda depolandığından ve bit bozulmasına veya diğer veri bozulması türlerine karşı daha az hassas olduklarından, elektrik kesintileri veya diğer beklenmedik olaylar nedeniyle veri bozulmasına ve veri kaybına karşı daha güvenlidir.
Bununla birlikte tape depolamanın, disk tabanlı depolamaya kıyasla kendi sınırlamaları vardır. Tape depolama sistemlerinin verilere erişmesi daha yavaştır ve veri alma işlemi daha uzun sürer. Tape depolama, verilere gerçek zamanlı veya gerçek zamana yakın erişim gerektiren uygulamalar için pek uygun değildir. Her biri kendine özgü özelliklere sahip birkaç tür tape depolama formatı vardır. En yaygın tape depolama biçimlerinden bazıları şunlardır:
Linear Tape-Open (LTO): LTO, en yaygın kullanılan tape depolama biçimlerinden biridir. Yüksek kapasitesi ve veri aktarım hızları en çok tercih edilen türdür. LTO tape kartuşları, 15 TB’a kadar sıkıştırılmamış veri ve 30 TB’a kadar sıkıştırılmış veri depolayabilir. 360 MB/sn’ye varan veri aktarım hızları sunar. LTO teknolojisi, aralarında IBM, HP ve Quantum’un da bulunduğu birçok büyük üretici tarafından üretilmektedir.
Digital Audio Tape (DAT): DAT, ses ve video kaydı için popüler bir bant depolama biçimidir. DAT tapeler 36 GB’a kadar kapasiteye sahiptir ve 3,3 MB/sn’ye kadar veri aktarım hızları sunar. DAT kasetleri, yüksek kaliteli ses ve video kayıtlarına izin veren bir sarmal tarama kayıt yöntemi kullanır.
Advanced Intelligent Tape (AIT): AIT, yüksek depolama yoğunluğu ve hızlı veri aktarım hızlarıyla bilinir. AIT bantları 100 GB’a kadar sıkıştırılmamış veri depolayabilir ve 12 MB/sn’ye kadar veri aktarım hızları sunar. AIT bantları sarmal taramalı bir kayıt yöntemi kullanır ve daha yüksek depolama yoğunluklarına izin veren benzersiz bir bant kafası teknolojisi kullanır.
Travan: Travan, 3M şirketi tarafından geliştirilmiş bir tape depolama biçimidir. Travan tapeler, 20 GB’a kadar sıkıştırılmamış veri ve 40 GB’a kadar sıkıştırılmış veri depolayabilir. 1,6 MB/sn’ye varan veri aktarım hızları sunar. Travan bantları doğrusal bir kayıt yöntemi kullanır ve genellikle yedekleme ve arşivleme için kullanılır.
DLT (Digital Linear Tape): DLT, Digital Equipment Corporation (DEC) tarafından geliştirilen bir tape depolama biçimidir ve 1990’ların sonu ve 2000’lerin başında çok popülerdi. DLT tapeler, 40 GB’a kadar sıkıştırılmamış veri ve 80 GB’a kadar sıkıştırılmış veri depolayabilir. 7 MB/sn’ye varan veri aktarım hızları sunar. DLT bantları doğrusal bir kayıt yöntemi kullanır ve genellikle yedekleme ve arşivleme için kullanılır.
Özetle, her tape depolama biçiminin kendine özgü özellikleri vardır ve bunlar farklı kullanım durumlarına göre uyarlanmıştır. LTO, büyük ölçekli veri yedekleme ve arşivleme için iyi bir seçimdir, DAT ise ses ve video kaydı için daha iyidir. AIT, yüksek depolama yoğunluğu ve hızlı veri aktarım hızlarıyla tanınır. Travan ise küçük ölçekli yedekleme ve arşivleme için iyi bir seçimdir. DLT, orta ölçekli yedekleme ve arşivleme için iyi bir seçimdir. Depolama kapasitesi, veri aktarım hızı ve maliyet gibi faktörlere bağlı olarak, özel kullanım durumunuz için doğru tape formatını seçmek önemlidir.
Birkaç tape depolama birimi üreticisi vardır, en popülerlerinden bazıları şunlardır:
IBM: IBM, uzun yıllardır bant depolama pazarında önemli bir oyuncu olmuştur. LTO (Lineer Bant Açık) sürücüleri ve IBM TS1140 sürücüsü dahil olmak üzere çok çeşitli bant depolama çözümleri sunmaktadır. Ayrıca veri güvenliğini ve depolama verimliliğini artırmak için şifreleme ve sıkıştırma gibi gelişmiş özellikler sunarlar.
HPE: HPE, LTO ve tape kitaplıkları dahil olmak üzere bir çok tape depolama çözümü sağlar. Ayrıca veri güvenliğini ve depolama verimliliğini artırmak için şifreleme ve sıkıştırma gibi özellikler sunarlar.
Quantum: Quantum, tape depolama pazarındaki diğer büyük bir oyuncudur; tape drive, tape library (kütüphane), Scalar gibi çözümler sunar.
Sony: Sony, yüksek depolama yoğunlukları ve hızlı veri aktarım hızlarıyla bilinen AIT (Advanced Intelligent Tape) sürücüsü ve kitaplığı gibi çözümler sunar.
Tandberg Data: Tandberg Data, LTO ve VXA tape sürücüleri gibi çeşitli tape sürücüleri, kitaplıklar ve çözümler sunar.
Bu üreticilerin her biri, tape depolama çözümlerinde farklı teknolojiler kullanır. LTO (Linear Tape-Open), yaygın olarak kullanılan bir tape teknolojisidir; IBM, HPE, Quantum ve diğerleri gibi birçok üretici tarafından kulanılan bir standarttır. Sony, AIT (Gelişmiş Akıllı Bant) teknolojisini kullanırken Tandberg Data, VXA (Vektör Bant formatı) teknolojisini kullanır.
Bu teknolojiler arasındaki temel fark, bantların depolama kapasitesi, veri aktarım hızı ve maliyetidir. LTO bantları en yüksek depolama kapasitesine ve veri aktarım hızına sahipken, AIT ve VXA daha düşük depolama kapasitesine ve veri aktarım hızına sahiptir. LTO bantları ayrıca AIT ve VXA bantlarına kıyasla daha ucuzdur.
Dikkate alınması gereken bir başka husus da tape depolama sistemlerinin maliyetidir. Bir tape depolama sisteminin ilk maliyeti diğer depolama çözümlerinden daha düşük olsa da, sistemin bakım ve yükseltme maliyeti zamanla artabilir. Tapelerin sınırlı bir ömrü vardır ve periyodik olarak değiştirilmeleri gerekir. Tape sürücülerinin ve kitaplıklarının düzgün çalışmasını sağlamak için düzenli temizlik ve bakımlarının zamanında yapılması gerekir. Ek olarak, teknoloji ilerledikçe, eski tapeler geçerliliğini yitirebilir ve daha yenileri ile değiştirilmeleri gerekebilir, bu da bir tape depolama sisteminin bakım maliyetini artırabilir.
Dikkate alınması gereken başka bir şey de tape depolamanın güvenliğidir. Bantlar fiziksel medyadır ve kaybolabilir, çalınabilir veya hasar görebilir. Bu da veri kaybına veya veri ihlallerine yol açabilir. Bantları ve içerdikleri verileri korumak için uygun güvenlik önlemlerinin alınması önemlidir. Bu önlemler, kilitli saklama dolapları gibi fiziksel güvenlik önlemlerinin yanı sıra şifreleme ve diğer veri koruma teknolojilerini içerebilir.
Son olarak, teyp depolamanın yedekleme ve arşivleme için tek çözüm olmadığını, bulut depolama, disk tabanlı depolama gibi başka çözümlerin de olduğunu belirtmekte fayda var. Bu çözümlerin her birinin kendi avantajları ve dezavantajları vardır ve en iyi çözüme karar vermeden önce kurumunuzun gereksinimlerini o ölçüde değerlendirmek önemlidir.
Tape depolama, uzun vadeli veri arşivleme, yedekleme ve felaket kurtarma için uygun maliyetli ve güvenilir bir çözümdür. Bununla birlikte, donanım arızası veya eskime olasılığı, bir felaket durumunda verileri geri yüklemek için gereken süre, gerçek zamanlı veri erişimi için uygun olmaması ve maliyeti dahil olmak üzere kendi sınırlamaları vardır (sistemin bakımı ve yükseltilmesi gibi). Bir teyp depolama çözümünü uygularken bu sınırlamaları göz önünde bulundurmak, buna göre plan yapmak ve piyasada bulunan diğer çözümleri değerlendirmek önemlidir. Verilerin ve tapelerin güvenliği en yüksek önceliğe sahip olmalıdır.
Dosya imzaları, veri kurtarma işlemlerinde oldukça önemli bir rol oynar. Bir dosya imzası, belirli dosya türlerini tanımlayan benzersiz bir dizidir. Dosya imzası, dosyanın içeriğini açmadan veya okumadan önce dosya türünü ve formatını belirlemek için kullanılır. İlk görselde Linux altyapısı kullanan Esxi altında çalışan bir sanal diski inceliyor olacağız. Bu işlemleri siber güvenlik, adli bilişim ve veri kurtarma çalışmalarındaki en büyük yardımcımız olan hex editör üzerinden gerçekleştireceğiz.
Hex editörün faydalarından kısaca bahsedecek olursak:
Düzenli Yapıyı Gösterme: Hex Editör, verilerin daha düzenli ve yapısal bir şekilde görüntülenmesini sağlar. Her bir karakter veya bayt ikili olarak temsil edilirken, bu temsil yöntemi verinin yapısını daha açık bir şekilde ortaya koyar.
Veri Analizi: Onaltılık görünüm, verilerin içeriğini daha derinlemesine analiz etmeyi kolaylaştırır. Özellikle dosya formatları, protokoller veya veri yapısı hakkında bilgi edinmek için kullanışlıdır. Belirli veri parçalarını tanımlamak, işaretçileri belirlemek veya veri yapılarını anlamak için kullanılabilir.
Hata Tespiti: Onaltılık görünüm, veri kaybı veya bozulma durumlarında hataları tespit etmeye yardımcı olabilir. Veri bölümleri veya baytlar arasında anormal davranışlar veya örüntüler fark edilerek, veri bozulmaları veya hatalar daha kolay tespit edilebilir.
ASCII Dışı Veri Gösterimi: Onaltılık sistem, ASCII karakter setinin dışındaki verilerin de temsil edilmesine olanak tanır. Özellikle görsel olmayan veriler (örneğin, ses dosyaları, şifrelenmiş veriler) için bu yöntem kullanışlıdır.
Kodlama ve Şifreleme Analizi: Kodlamalar veya şifreleme yöntemlerini anlamak için onaltılık temsili kullanmak sıkça tercih edilir. Özellikle şifrelenmiş verilerin desifre edilmesi veya belirli kodlama formatlarının anlaşılması için bu yaklaşım kullanılır.
Veri Kurtarma: Zarar görmüş veya silinmiş dosyaların onaltılık görünümü, veri kurtarma uzmanlarının dosya başlıklarını veya belirli karakteristik imzaları tanımlayarak kayıp dosyaları kurtarmalarına yardımcı olur. Hex editör, verileri daha anlaşılır bir şekilde incelemek, analiz etmek ve hataları tespit etmek için sıkça kullanılan bir yöntemdir.
Konumuza tekrar dönelim;
İşlemlerin uzun sürmemesi adına taramayı başlattıktan kısa bir süre sonra durduruyorum ve aradığım imzaların listelendiğini gözlemliyorum.
Örnek bir çalışma olduğu için aradığımız imzaların belli bir kısmı listelendikten sonra taramayı durduruyoruz ve tespit ettiğimiz imzalara sahip veri bloklarının bütünlüğünü kontrol etmek amacıyla dosyaya ait “FOOTER” bilgisini inceliyoruz.
Seçtiğimiz veri bloğunu klavyemizin “CTRL+C” kombinasyonlarını kullanarak veya mouse ile sağ tıkladıktan sonra seçtiğimiz veri bloğunu kopyalıyoruz ve ardından yeni bir hexadecimal sekme açarak işlemlerimize devam ediyoruz.
Açılan yeni sekmeye kopyalamış olduğumuz hex kodlarını kopyalarak ilerliyoruz.
Yeni sekmeye geçtikten sonra kopyaladığımız veri bloğunu yapıştırıyoruz.
Bu aşamaya kadar yaptığımız çalışma, dosya yapısı bozulmuş veya formatlanmış bir disk üzerinde spesifik olarak aradığımız bir dosyanın dijital imzalarını takip ederek tespit etmek ve bu tespit ettiğimiz veriyi disk alanı üzerinden raw olarak kopyalayıp yeni bir raw dosya oluşturmaktan ibarettir. Örnek olarak verdiğim dosya imzasını baz alarak kendi çalışmalarınızda örnek olarak kullanabilir ve testler yapabilirsiniz. Hangi dosyaların ne tür dijital imzaya sahip olduğunu tespit etmek ve çalışmalarınızda kullanmak için geliştirmiş olduğum Signature Catcher toolunu kullanabilirsiniz.
dosyaları kurtarmak için kullanılır. Bu yazımda da belirtmiş olduğum gibi anlaşılır olması ve yaygın olarak kullanılmasından dolayı bir PDF dosyası üzerinde göstermiş olduğum örnekte buna değindim.
Bu aşamadan sonra oluşturduğumuz yeni hexademical dosyayı “CTRL+S” veya menü aracılığıyla kaydediyoruz. Açılan pencerede dosya ismini “test.pdf” olarak belirleyip “kaydet” butonuna basıp işlemi sonlandırıyoruz.
Yaptığımız işlemi doğrulamak adına kaydettiğimiz dosyanın bulunduğu dizine gidip çalıştırmayı deniyoruz.
Görüldüğü üzere işlemimiz başarılı!
Dosyanın düzgün bir şekilde görüntülendiğini ve bir problem oluşmadığını gözlemliyoruz.
Örnek çalışmamızı pekiştirmek amacıyla yine aynı yöntemle bir “JPEG” dosyasını kurtarmayı deneyeceğiz.
JPEG dosyasına ait header imzası “FF D8 FF E0” karakterlerinden oluşur. Yukarıda linkini vermiş olduğum tool aracılığıyla bunu kolaylıkla tespit edebilirsiniz.
JPEG uzantılı dosyalara ait bitiş imzasını yine aynı yöntemle tespit ederek “FFD9” olduğunu gözlemliyoruz ve bulunduğumuz noktadan sonraki ilk değere ilerliyoruz.
Daha önce gerçekleştirdiğimiz adımları sırasıyla uygulayıp veri bloğunu kopyalıyoruz ve boş bir hexadecimal sayfası açıyoruz. Açtığımız boş sayfaya kopyalamış olduğumuz ham veriyi yapıştırıp kaydetme işlemini gerçekleştiriyoruz.
“CTRL+S” veya menü yardımıyla kaydetme işlemini başlatıp yeni oluşturacağımız JPEG formatındaki dosyayı kaydedeceğimiz dizini seçiyoruz. Dosya ismini “test.jpeg” olarak kaydedip işlemin başarılı olup olmadığını kontrol ediyoruz.
JPEG dosyası üzerinde gerçekleştirdiğimiz çalışmanın da başarılı olduğunu gözlemliyoruz. Farklı dosya türleri üzerinde kendi çalışmalarınızı yapıp deneyimlerinizi paylaşabilirsiniz.
Veri Kurtarma Hızı: Dosya imzaları, kurtarılacak dosyaları daha hızlı ve etkili bir şekilde tanımlamayı sağlar. Bu da veri kurtarma sürecinin daha verimli olmasına yardımcı olabilir.
Dosya Onarımları: Zarar görmüş dosyaların onarılması sırasında da dosya imzaları kullanılabilir. Eğer dosyanın imzası sağlam ise, dosyanın içeriğindeki belirli hatalar düzeltilebilir.
Dosya imzaları veri kurtarma süreçlerinde dosya türünü tanımlamak, veri bütünlüğünü sağlamak ve doğru dosyaları kurtarmak için kritik bir role sahiptir. Bu imzalar, veri kurtarma yazılımlarının ve uzmanlarının kaybolmuş veya zarar görmüş verileri doğru ve güvenilir bir şekilde kurtarmalarına yardımcı olur.
Bir sonraki yazıda görüşmek dileğiyle…
Okuduğunuz için teşekkürler…
Veri kurtarma çalışmalarında birden fazla diskin aynı anda imajının alınabilmesi, özellikle büyük ölçekli veri kurtarma operasyonlarında iş sürekliliği açısından hayati bir öneme sahiptir.
Veri kurtarma süreçlerinde, farklı aktarım hızlarına (6Gbps ve 12Gbps) ve sektör boyutlarına (512 ve 520 byte) sahip disklerin aynı anda sorunsuz bir şekilde imajlarının alınabilmesi büyük önem taşır.
Bu esneklik, geniş bir disk çeşitliliğiyle çalışabilme kabiliyetini temsil eder. Özellikle farklı hızlarda ve sektör yapılarında olan disklerin eş zamanlı olarak imaj alınabilmesi, teknik açıdan karmaşık bir süreci yönetme yeteneğini gösterir. Bu da veri kurtarma sürecindeki operasyonel verimliliği artırırken, aynı zamanda farklı disk tipleri arasında uyumluluk ve sorunsuz veri alımını sağlar.
Müdahale ettiğimiz operasyonlarda en sık karşılaştığımız sorunlardan biri de bu tür karmaşık yapılardan kısa sürede maksimum sayıda diskin imajının alınabilmesiydi.
Bu özellik, büyük bir disk yelpazesinden aynı anda imaj alarak zaman ve verimlilik açısından önemli bir avantaj sağlar. Tek tek her bir veya bir kaç disk imajı almak yerine, eş zamanlı olarak geniş bir disk hacmiyle çalışmak, süreyi önemli ölçüde kısaltır ve verimliliği artırır. Özellikle büyük kapasiteli sistemlerde, geniş disk yelpazesinden eş zamanlı imaj alınması, iş sürekliliğini ve operasyonel devamlılığı artırarak sistemlerin daha kısa sürede eski haline dönmesini sağlar.
Zaman ve Verimlilik: Birden fazla diskin eş zamanlı imajının alınması, zaman açısından önemli bir tasarruf sağlar. Tek tek her diskin imajını almak yerine, eş zamanlı olarak birden fazla diskten imaj alarak süreyi kısaltır ve verimliliği artırır.
Kesintisizlik ve İş Sürekliliği: Geniş kapasiteli sistemlerde veri kurtarma süreci uzun zaman alabilir. Eş zamanlı olarak birden fazla diskin imajını almak, sistemlerin daha hızlı bir şekilde eski haline dönmesini sağlayarak iş sürekliliğini ve operasyonel devamlılığı artırır.
Profesyonel Yaklaşım: Geniş çaplı veri kurtarma çalışmalarında, birden fazla diskin aynı anda imajının alınması, profesyonel bir yaklaşımın göstergesidir. Bu durum, çalışmanın ciddiyetini ve özenini yansıtır. Teknolojik açıdan karmaşık bir operasyon gerektirir, bu da işin ciddiyetini ve titizliğini yansıtır.
Müşteri memnuniyeti, profesyonellik ve iş sürekliliği açısından, veri kurtarma süreçlerini en üst seviyeye taşımak, teknolojinin işletmelere sağladığı büyük avantajları sunmak için operasyonel altyapımızda bir dizi yenilikler gerçekleştirdik.
Son dönemde bünyemizde oluşturduğumuz özel bir yapı, veri kurtarma süreçlerini kökten değiştirecek türden. 228 adet diskin aynı anda imajını alabilme kapasitesine sahip olan bu sistem, sadece hız ve verimlilik açısından değil, aynı zamanda iş sürekliliği ve müşteri memnuniyeti açısından da çığır açacak türden. Her işletme için, veri kaybı veya sistem çökmesi ciddi bir endişe kaynağıdır. Ancak geliştirdiğimiz bu altyapı sayesinde, müşterilerimizin veri kurtarma süreçlerini inanılmaz derecede hızlandırıyoruz.
Bu özel altyapı sayesinde, müşterilerimize daha kısa sürede daha fazla veriyi işleme imkanı sunabiliyoruz. Bununla birlikte, veri kurtarma süreçlerindeki hızlı ve etkin yaklaşımımız, müşterilerimizin hizmet kesintilerini minimuma indirerek, işlerinin aksamadan devam etmesine katkı sağlıyor.
DrDisk Lab, çok çeşitli cihaz ve platformlardan veri kurtarma konusunda uzmanlaşmış lider bir veri kurtarma ve adli bilişim şirketidir.