SSS
Dijital veriler HDD, SSD, USB Bellek ve diğer depolama cihazlarında muhafaza edilir. Veri kurtarma işlemi, HDD, SSD, USB Bellek ve diğer depolama cihazlarında oluşan arızalar, fiziksel hasarlar veya yanlışlıkla silme işlemi, yazılımsal hatalar gibi durumlara bağlı olarak veri kaybı yaşandığında bu verilerin geri getirilmesi işlemidir.
Veri kaybı çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir;
Veri kaybı yaşanan cihazın laboratuvar ortamında incelenmesi, gerekli müdahalenin titizlikle ve işinde uzman ekiplerce yapılmalıdır.
DrDisk Lab veri kurtarma hizmeti veren sektörde öncü firmalardan biridir. Veri kaybı yaşadığınız durumlarda online işlemlerden veya müşteri temsilcisinden ihtiyacınız olan desteği alabilirsiniz.
Veri kurtarma süresi, veri kaybının türüne, sebebine ve kurtarılacak verilerin miktarına bağlı olarak değişiklik göstermektedir. Bazı mantıksal işlemlerinde birkaç saat sürebilirken, fiziksel hasar durumunda birkaç gün sürebilir.
Veri kurtarma işlemi her zaman ve her durumda garanti edilemez bir işlemdir. Özellikle fiziksel hasarın ciddi boyutlara ulaştığı veya yetkisiz kişilerce müdahalelerde bulunulduğu durumlarda verilerin tamamen kurtarılması mümkün olmayabilir. Bununla birlikte, DrDisk Lab firmasının veri kurtarma alanında uzmanlaşmış ekibi, kurtarılabilir verilerin en yüksek oranla geri getirilmesini hedefler.
Verilerin silinmesi, "güvenli silme" (secure delete) yöntemi kullanılmışsa, veri kurtarma işlemi mümkün olmayabilir. Ancak, çoğu zaman veriler silinse bile fiziksel olarak diskten silinemeyebilir ve veri kurtarma metotları ile geri getirilebilir.
Veri kurtarma işlemi, veri kaybı yaşanan donanıma, kayıp verilerin türüne, miktarına boytuna ve kayıp durumunun karmaşıklığına göre değişkenlik göstermektedir. Veri kaybı yaşanan cihazda fiziksel hasar olması, yapılan veri kurtarma işlem maliyetini etkileyen sebeplerden biridir.
Bazı yazılımlar kullanıcıların kendi başına veri kurtarma yapabilmesini sağladığını iddia ediyor. Ancak, bu yazılımlar sınırlı yeteneklere sahiptirler. Deneyimsiz ve yetkisiz müdahaller sonucunda kurtarılması mümkün olan verilerin, kurtarılamayacak durumlara getirilmesi söz konusu olduğu için işinde uzman DrDisk Lab firmasından profesyonel yardım almak daha etkili olacaktır.
Profesyonel veri kurtarma şirketlerinde öncü markalarından biri olan DrDisk Lab, verilerin gizliliğini ve güvenliğini sağlamak için çeşitli önlemler alır. Bu önlemler şu şekilde sıralanabilir ;
Veri kurtarma işlemi, kaybedilen verilerin büyük bir kısmını geri getirebilir ancak her zaman tam olarak eski haline gelmesi garanti edilmez. Özellikle dosya sistemi bozulmuş veya fiziksel hasar görmüş cihazlarda, veri kaybı yaşanabilir. DrDisk Lab firmasının ilk prensibi müşteri memnuniyetidir. Veri kurtarma sonrası kurtarılan verinin müşteri tarafından kontrolü ve onayı sonrasında işlem ücreti uygular ve işlemleri şeffallıkla yürütür.
Kurtarılan veriler yeni bir diske aktarılır ve müşteriye teslim edilir. Veri kurtarma sonrası kurtarılan veri yedekleme stratejileri ile korunabilir. Ayrıca, verilerin şifrelenmesi ve güvenli bir ortamda saklanması da veri güvenliği açısından önemlidir.
Fidye virüsü (ransomware), sistemlerinize bulaşarak dosyalarınızı şifreleyen veya sisteminizi kilitleyen kötü amaçlı bir yazılımdır. Siber saldırganlar, dosyalarınızın şifresini çözebilmek için sizden fidye talep eder. Genellikle bu ödemenin Bitcoin gibi anonim ödeme yöntemleriyle yapılması istenir.
Fidye virüsü (ransomware), genellikle şu yollarla bulaşır:
Fidye virüsü saldırısına uğradığınızda, aşağıdaki belirtilerle karşılaşabilirsiniz:
Fidye ödemeniz kesinlikle önerilmez. Ödeme yapmanız, siber saldırganları cesaretlendirebilir ve yeni siber saldırılar yapmalarına yol açabilir. Ayrıca, ödeme yaptıktan sonra dosyalarınıza ve sistemlerinize erişebileceğinizin garantisi yoktur. Bunun yerine, varsa dosyalarınızı yedeklerden geri yüklemeyi veya DrDisk Lab Firmasının uzmanlarından yardım almayı tercih etmelisiniz.
Fidye virüsü (ransomware) saldırılarına karşı şu önlemleri alabilirsiniz:
Fidye virüsü şifrelenmiş dosyaları geri almak için maalesef çok fazla seçeneğiniz bulunmuyor. Eğer verilerinizi düzenli olarak yedekliyorsanız ve yedekleriniz sağlıklı çalışır durumdaysa, sisteminizi yedekten geri yükleyebilirsiniz. Eğer yedekleme sisteminiz mevcut değilse veya çalışan bir yedeğiniz yoksa yapabileceğiniz tek şey uzman desteğine baş vurmaktır. Fidye ödemek bir çözüm metodu değildir. Ödeme sonrası verilerinize ve sistemlerinize ulaşacağınızın garantisi yoktur.
Fidye virüsü (Ransomware) türleri, siber saldırganların hedeflerine ve siber saldırının şekline göre değişiklik gösterebilir. Ransomware çeşitlerine örnekler:
Evet, bazı fidye virüsü (ransomware) saldırıları sonrası siber saldırganlar sadece dosyaları şifrelemekle kalmaz, aynı zamanda verilerinizi de çalabilir. Bu tür siber saldırılar, Doxware olarak bilinir. Siber saldırganlar, çaldıkları verileri yayınlamakla tehdit edebilirler. Bu durumda, sadece dosyalarınız değil, aynı zamanda özel verileriniz de tehlikeye girmiştir.
Fidye virüsü (ransomware) saldırıları, belirli gruplara veya sektörlere odaklanabilir:
Evet, fidye virüsü (ransomware) saldırısının sonucunda elde edilen fidye ödemeleriyle ilgili yasal sorumluluklarınız olabilir. Örneğin, terörizm veya suç örgütlerini finanse etmek gibi durumlarla karşı karşıya kalabilirsiniz. Bu nedenle, yasal tavsiye almak önemlidir. Ayrıca, şirketlerin bu tür saldırılara karşı siber güvenlik önlemleri almaları ve yaşanılan vaka özelinde adli bilişim raporu düzenlenmesi adına DrDisk Lab firması gibi bünyesinde bilişim hukuku ve adli bilişim alanında uzmanlaşmış ve sertifika sahibi personel bulunduran firmalardan destek almaları gerekmektedir.
Ayrıca, eğer kişisel verilere ilişkin bir veri sızıntısı olduğunu düşünüyorsanız mutlaka Kişisel Verileri Koruma Kurulu’na veri ihlal bildiriminde bulunmalısınız. Böylece, verisi risk altında olan kişilerin kendi tedbirlerini almaları noktasında destek olmuş olursunuz.
Siber güvenlik, bilgisayar sistemlerini, bilgisayar ağları, dğital verileri ve dijital altyapıları siber tehditlerden, siber saldırılardan, kötü amaçlı yazılımlardan(malware), veri hırsızlığından ve diğer siber tehlikelerden korumak amacıyla uygulanan bir dizi yöntem, politika ve teknolojidir.
Phishing (oltalama), siber saldırganların, kullanıcıları kandırarak kişisel bilgilerini (şifreler, kredi kartı bilgileri, vb.) ele geçirmeyi amaçlayan bir saldırı türüdür. Phishing saldırılarından korunmak için:
Çift faktörlü kimlik doğrulama (2FA), kullanıcının kimliğini doğrulamak için iki farklı güvenlik katmanı kullanan bir yöntemdir. Genellikle, bir şifre (ilk faktör) ve telefonunuza gönderilen bir kod (ikinci faktör) gerektirir. 2FA, hesapların ele geçirilmesini zorlaştırır ve ekstra güvenlik sağlar.
Siber güvenlik uzmanları, bilgisayar ağlarını, sistemleri ve verileri korumak için çeşitli güvenlik stratejileri ve araçları uygularlar. Yapılan işler şunları içerebilir:
Veri güvenliği, verilerin yetkisiz erişim, değişiklik, ifşa, kayıp veya tahribat gibi tehlikelere karşı korunmasıdır. Özellikle kişisel, finansal ve ticari bilgilerin güvenliğini sağlamak kritik önem taşır. Veri güvenliği, yasal düzenlemelere (GDPR ve KVKK) uyumu sağlamanın yanı sıra, işletmelerin itibarını korur.
Ağ güvenliği, bilgisayar ağlarını ve üzerinde aktarılan verileri koruma amacını güder. Ağ güvenliğini sağlamak için:
Sosyal mühendislik, bireyleri manipüle ederek kişisel bilgileri (şifreler, kredi kartı bilgileri, vb.) elde etmeyi amaçlayan bir dolandırıcılık yöntemidir. Saldırganlar, genellikle insan psikolojisini kullanarak, kullanıcıları güvenlik protokollerini ihlal etmeye ikna ederler. Sosyal mühendislik saldırılarından korunmak için, çalışanlara siber güvenlik farkındalığı sağlamak gerekmektedir.
Siber saldırı türleri şunları içerebilir:
Siber güvenlik, dijital dünyada veri güvenliğini sağlamak, finansal kayıpları önlemek ve kişisel gizliliği korumak için kritik öneme sahiptir. Güçlü bir siber güvenlik altyapısı, şirketlerin itibarını korur, müşteri güvenini sağlar ve hukuki yaptırımlardan kaçınmalarına yardımcı olur.
Tehdit istihbaratı, potansiyel siber saldırılar hakkında bilgi toplama ve analiz etme sürecidir. Bu, şirketlerin gelecekteki saldırılara karşı önceden hazırlıklı olmalarına yardımcı olur. Siber güvenlik tehdit istihbaratı, yeni tehditler, saldırganların kullandığı teknikler ve zayıf noktalar hakkında bilgi sağlayarak savunma stratejilerini geliştirir.
İşletim sistemleri, yazılımlar ve donanımlardaki bir güvenlik açığının, üretici firma tarafından fark edilmeden önce kötüye kullanılması durumuna “Zero-Day” adı verilir. Bu tür açıklar, siber saldırganların henüz bir çözüm geliştirilmeden saldırı yapmalarına olanak tanır. Bu nedenle, sıfır gün (zero-day) açıkları çok tehlikeli olabilir ve hızlı bir şekilde güncellemelerin kontrol edilmesi ve yapılması gerekmektedir.